Her birimizin malumu olduğu üzere, son yıllarda icrası gün günden zorlaşan basın-yayın faaliyetlerinin özellikle yurdun içinde bulunduğu olağanüstü hal nedeniyle daha da güçleştiği su götürmez bir gerçektir. Pek çok basın kuruluşu gibi yazarı olduğum Karşı Gazeteye de erişim engeli getirilmesini takip eden süreçte, her ne kadar olağana dönüş için emek sarf edilmiş olsa da henüz mümkün olmadığını üzülerek görüyorum.

Fikirlerimi paylaşarak ya da eleştirerek diyalektik etkileşimden imtina etmeyen değerli okurlarımın karşısına vaktinde ve nitelikli metinlerle çıkmak için çaba göstermeme karşın bunun idari ya da teknik nedenlerle giderek imkânsızlaştığı bir dönem geçirmenin üzüntüsünü yaşıyorum. Bu nedenle, Şubat 2015’ten beri köşe yazarı, Eylül 2015’ten itibaren ise başyazar olarak yer aldığım Karşı Gazetedeki yazılarımı sonlandırmaya karar verdim. İki yıla yakın süredir hiçbir müdahalede bulunmaksızın desteklerini esirgemeyen yayın sorumluları ve Karşı yöneticilerine teşekkür borçluyum.

İçinden geçtiğimiz bu süreçte, düşüncesini sözcüklere aktaran köşe yazarları ve araştırmacılığa cesaretle devam eden saygın gazetecilere samimi desteğimi ifade etmek isterim.

Her makaleme teveccüh gösteren kıymetli okurlarımı, başka mecralarda denk gelebilmek umuduyla selamlıyorum.

AO.